sicak mabedin ozgur ruhlari – seks hikayesi

Mobil Porno Hikayeleri Seks Hikayeleri , Sex Hikayeleri , Erotik Hikayeler , Ensest HikayelerÇok nemli ve sıcak bir Salı günüydü… Fakat sıcağın verdiği halsizlik ve sıkıntının o gün için etkisi yoktu. Kadın, az sonra gelecek olan sevgilisini beklerken heyecan doluydu. Az sonra neler yaşanabileceğini hayal etmişti ama yine de emin değildi. Üzerinde yazlık bir elbise vardı. Göğüslerinin hemen üstünden başlayan elbisesi, dizlerinin biraz altında son buluyordu. İç çamaşırı giymemişti. Salonlarındaki geniş koltuklardan birisine yarı uzanmış halde bekliyordu. Duvardaki saate baktı; dokuzu çeyrek geçiyordu. “Neredeyse gelir” dedi içinden… Beklemek onu rahatsız ediyordu ama bu bekleyiş diğerlerine benzemediği için sorun değildi. Karnının altından mı, yoksa göğsünün altından mı, nereden geldiğini anlayamadığı, onu koltuğunda rahatça uzandırmayan tuhaf bir sızısı vardı. Eskiden aşık olduğunda hissettiği bu tatlı sızıyı hemen tanıyıverdi. Bunu bastırmak için bir sigara yakmayı düşündü. Hemen ayağa kalktı. Kapıdan bir peri kızı gibi süzülerek mutfağa gidiyordu ki kapı çalındı. Aynı sızı, karnında bebek varmışçasına onu tekmelemeye, iç organlarını sıkmaya başladı. Sevindiğini hissetti. Kapıya doğru yöneldi. Derin bir soluk alıp bıraktı ve kapıyı açtı. Karşısında sevgilisi duruyordu. Hafif bir tebessümü yüzüne dağıtarak içeriye buyur etti. Adam içeriye girdi. Ayakkabılarını çıkartı. Yüzünü kadına doğru çevirince göz göze geldiler. Hafifçe birbirlerine sokulup sarıldılar. Adamın elleri kadının belini sarmış durumdaydı. Kadın, başını onun omzuna yaslamış, kollarıyla boynunu sarmıştı. İkisinin de avuç içleri sıcacıktı ve dokundukları yeri yakıyorlardı. Bir müddet böyle kaldıktan sonra ayrıldılar; el ele tutuşup içerideki odaya doğru yürüdüler. Kanepeye oturdular. Bir süre sohbet ettiler. Kadın, mutfaktan birer kahve getirdi. Birisine iki tane kesme şeker, diğerine ise iki tane tatlandırıcı atıp, elleriyle karıştırdı. Acıbadem escort Adam, bu sırada kadının ellerine baktı. Tam sevdiği gibi büyük ve simetrik kıvrımları olan ellerdi bunlar. Hem sevdiği gibi yarı uzamış tırnaklarını pembe ojeyle boyamıştı. Yine o seviyor diye saçlarını pembe bantla toplamış ve çok hafif göz makyajı yapmıştı. Yeni yaptırdığı havalı saçları ve üzerindeki yazlık elbise ile çok çekici duruyordu. Kahvelerini içmeye başladılar. Her ikisi de neşeli insandı ve konuşacak çok şeyleri oluyordu. Birbiri ardına yaptıkları hoş sohbet ve gülücükler bittikten sonra kahvelerinden son yudumlarını aldılar. İki çift manalı bakan kahverengi gözler birbiriyle kesişti. Adam: “Hadi, hazırlan” dedi. Kadın: “Tamam aşkım” dedi. Ve içeriye, yatak odasına gitti. İçeriye girip oda kapısını kapattı. Kapının üzerindeki askıda asılı pembe geceliğini aldı, yatağının üzerine koydu. Üzerindeki elbiseyi bir çırpıda çıkarttı. Odanın içerisinde çırılçıplaktı. Çekmecesinden en seksi ve küçük kilodunu bulup çıkarttı. Ayaklarını içinden geçirip, pürüzsüz bacaklarından yukarıya doğru çekti ve giydi. Sonra yatağının üzerinden geceliğini aldı ve üzerine geçirdi. O arada bacaklarının titrediğini, çok heyecanlandığını hissetti. Tekrar derin bir nefes alıp bıraktı. İçindeki ince sızı, yerini hazza ve heyecana bırakıyordu. Aynada kendisine baktı. Bandını çıkartıp, saçlarını tekrar topladı ve geri taktı. Geceliğinin ince askıları omuzlarından aşağıya doğru salınarak iniyordu. Dik memelerinin üzerini kapatan geceliği sanki biraz daha kısalmış gibiydi. Poposunun biraz aşağısında son buluyordu. Bacaklarını ve kollarını çok rahat hissetti. Üzerindeki gecelik, bant ve ojeleri ile tam bir uyum içindeki beyaz teni şimdi daha da bir çekiciydi. Her şey hazırdı. Artık içeriye gitmeliydi fakat kendinde bu cesareti bulması lazımdı. Bunu hayal etmek çok zevkli ve kolaydı, ama ya gerçeği?… Gerçeği biraz zorluyordu insanı. Adam bunu anlamış olacak ki yatak odasının adana escort kapısını habersizce açarak içeriye girdi. Kadın hem şaşırmış hem de rahatlamıştı. Bu cesur hareket, yaşanacakların da kapısını açmıştı. Odanın içindeki iki sıcak ten birbirini keşfetmeyi isteyerek bekliyordu. Adam kapıyı kapattı ve tepeden tırnağa sevgilisini süzdü. Uzun boyu, geniş omuzları, dolgun vücut hatları ve biraz da ürkekliğiyle, karşısında bir aşk perisinin durduğunu düşündü. Sanki birazdan sırtındaki kılıftan bir tane aşk oku çıkartıp tam kalbine saplayacaktı. Yüz ifadesinde asil, asil olduğu kadar da cesur bir ifade gördü. Kadının biraz daha yanına yaklaşmak için sabırsızlanıyordu. Ama bu anı biraz daha uzatmayı, tadını çıkarmayı istiyordu. Bu sessiz bekleyişte kadın biraz daha rahatlamaya, erkeği olacak sevgilisini biraz daha arzulamaya başladı. Birbirlerine doğru aynı anda birer adım attılar ve tekrar sarıldılar. Ama kapıdaki karşılaşmalarından daha arzulu, sıkar gibi, birbirlerini içlerine çeker gibi sıcak bir sarılmaydı bu. Birbirlerinin çıplak tenlerini ilk kez bu kadar yakından hissetmiş, ilk kez bu kadar iç içe olmuşlardı. Göğüs kafeslerini kıracakmış gibi çarpan iki kalp birbirine “seni seviyorum” diyordu. Adamın elleri kadının belinden aşağıya doğru indi ve geceliğin üzerinden kalçalarına dokundu. Sonra çıplak ve düzgün bacaklarına doğru kaydı. Bu temas kadının içini gıdıklıyordu. Bu tavan yapmış aşırı sıcaklarda adamın avuçlarındaki erotik ateş, kadını hiç bunaltmıyor; aksine, rahatlatıyordu. Bir an için arkalarındaki yatağa uzanacak gibi oldular ama adam buna hemen müsaade etmedi. Kadının arkasını döndürdü ve ellerini kadının göbeğinden dolayarak ona yaslandı. Kadın kendini tamamen erkeğine bırakmıştı. Kendini; onu arzulayan, emin ve güvenli birisine bırakmak güzel bir duyguydu. Adam bir müddet onun boynunu ve kulak memelerini emdi. Bunlar olurken kadının içi titriyor, bütün tüyleri ayağa kalkıyordu. Daha sonra boynundan omuzlarına doğru adapazarı escort öperek devam etti. Elleri kadının göbeğinden yukarıya doğru çıktı ve geceliğinin üzerinden iri memelerini avuçladı. Bütün bedeni şehvetle dolan kadının bu hisleri göğüs uçlarından fırlayacak gibiydi. Adam daha sonra ellerini çekti ve geceliğin iki askısını kadının dik ve dolgun omuzlarından aşağıya indirdi. Bir an için geceliği aşağıya doğru düşecek gibi olan kadın, firari geceliğinin üstünü kendi göbek hizasında iki eliyle yakaladı. Şimdi çekici vücudunun üst kısmı çırılçıplaktı. Ve adam hala arkasındaydı… Karşısında duran çıplak omuz ve sırtı iki eliyle masaj yapar gibi okşayan adam, ellerini aşağıya indirdi ve kalçalarını sıkmaya başladı. Bir yandan da dudaklarını kadının sırtında gezdiriyor, onu emiyordu. Biraz sonra yukarıya doğru çıktı ve kadının boynunu öperek devam etti. Şimdi sıra, ne zamandır birleşmeyi bekleyen haz dünyasının kapılarını açan iki ayrı dudaktaydı. Adam kadını kendine doğru çevirirken gecelik aşağıya doğru düştü. Göz göze geldiler ve dudak dudağa öpüşmeye başladılar. Her ikisi de ayakta bir birine yaslanmış vaziyete öpüşüyordu. Adamın üzerinde beyaz bir gömlek ve kot pantolonu vardı. Kadın ise üzerinde sadece iç çamaşırıyla duruyordu. Bir müddet bu şekilde öpüşerek, birbirinin ağızlarının içini keşfederek, dillerini emerek geçti. Adam onu yatağa doğru uzandırdı. Kendisi de yanına uzandı ve sonra kadının üzerine doğru eğildi. Dayanacak durumda değildiler. Kadın onu sararak üzerine doğru çekti ve bacaklarını aralayarak erkeğinin rahatça uzanmasını sağladı. Tekrar öpüşmeye başladılar ama bu seferki daha ıslak ve heyecanlıydı. Nefes nefeseydiler. Kadın erkeğin gömleğinin düğmelerini açmaya başladı ve onu soydu. Erkek de yattığı yerden biraz doğruldu ve pantolonunu çıkartıp attı. İkisi de sadece donlarıyla kalmışlardı. Erkek, kadının dudaklarından, boynuna; boynundan, biraz daha aşağıya inerek memelerine geldi. İki avucuyla onları okşadı ve irileşen meme uçlarını öpüp, emmeye başladı. Her ikisinin de bütün vücudu birbirine temas ediyor ve bu sürtünmeden alınan haz, iniltilere yol açıyordu. Adam heyecanı biraz daha tırmandırmak için memeleri iki avucunda tutarak başını aşağıya doğru indirdi. Küçük öpücüklerle kadının göbeğine indi. Oradan bacaklarına geldi. Kadının kasıklarını emiyor ve öpüyordu. Kulağına gelen iniltiye ve saçlarında dolaşan ateşli ellere aldırış etmeden kadının kilodunu aşağıya doğru indirdi ve bedeninden ayırdı. Çırılçıplak kalan kadın artık iyice ıslanmıştı. Sevgilisinin “kadını” olmayı çok istiyordu. Adam da bir an önce onun “erkeği” olmayı istiyordu. Bu, tuzu alınmış berrak okyanusa atlamak, mavilerin enginliğine sıçramak, dünyanın en rahat yolculuğuna çıkmak ve hayatın temel amacına bir an önce ulaşmak her ikisinin de şu an tek amacıydı. Hayatlarındaki hiçbir şey ve hiç kimse o an için birbirlerinden daha değerli değildi. Adam da üzerindeki son engelden kurtuldu ve sevgilisinin içine girdi. Sanki bir anaforda savrulur gibi sırayla kayboldular… Biraz sonra, ruhları gittiği mutluluk mabedinden henüz dönmeyen iki yorgun beden yan yana uzanıyorlardı…